DÜŞÜNMEK

  Öncelikle şunu belirterek başlamak istiyorum. Yazmaya çalıştığım yazımda düşünmek kelimesini günlük şeyleri düşünmek olarak değil de daha çok felsefi düşünmek olarak kabul edip yazıyorum.
   Düşünmek zor iş. Çünkü düşündükçe soru işaretleri artar insanın kafasında. Yani daha fazla soru sormaya başlıyorsun kendine, kendini daha fazla tanıyabilmek için. Ne kadar çok şey bilmediğini anlamaya başlıyorsun. Ve bilmediğin şeylerin peşine düşüyorsun öğrenmek için. Çünkü insanlık hep kendine, bilmediği soruları sora sora, merak ede ede bu zaman kadar gelmiştir.
   Düşünmek için cesaretli olmak lazım hayat karşısında. Çünkü bir şeyler keşfetmek için bilinmedik yerlere ayak basmak lazım düşünce ya da fikir olarak. Yani düşününce hayatta kendine yeni bir yol açmaya çalışıyorsun. Yolda çıkan engelleri tek tek, tek başına geçmek ve temizlemek zorundasın. Belki de özgürlük bu yolu açabilmektir…
   Peki, hiçbir şey düşünmemek nasıl bir şey olur? Çizilen yolda yürümek acı ve zorluk çekmeden? Belki hiçbir şey düşünmemek mutluluk getirebilir. Çünkü insan etrafındaki acıları görmedikçe az çok mutlu olur. Mutluluk etrafındaki acıları görmemeye çalışmaktır bir nevi. Zaten biz insanlar etrafımızdaki acıları görmemeye çalıştığımızdan dolayı dünya bu halde.
   Ben sadece insanın yeme, içme, üreme, barınma vb. gibi birincil ihtiyaçlarını karşılamak için yaşamasını çok basit buluyorum.
Düşünmezsek hayvanlardan ne farkımız kalır o zaman? İnsan kalabilmek için düşünmek lazım.
   Son olarak şu soru ile yazımı tamamlamak istiyorum. İnsan düşündüğü için mi acı çeker yoksa acı çektiği için mi düşünür?

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ARADA KALMAK

İNCE ÇİZGİ

BİZ ASLINDA İKİ KİŞİYİZ