Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İç Sesler

 1  Canım çok sıkılıyor. Hiçbir şey yapasım da yok. İleriye dönük bir umudum da yok. Sadece yaşıyorum. Ama ırgatlık yaparak yaşıyorum. İstemediğim bir savaş diyelim biz ona. Ya da görünmeyen bir savaş. Bu savaşı bitirmek bir nevi benim elimde ama bitirmeye cesaretim yok. Keşke olsa da bitse savaş. Beynimle olan savaşım zaten apayrı ama cesaretim olsa ikisi de bitecek ve ben diye bir şey kalmayacak artık. 2 Hayat bana fazla. Kendimi hayata uyduramıyorum. Ne o beni kabul edip içine sindiriyor ne de ben. Hayata bir yama gibi yapışıp kalmışım. Ne o yamayı sökebiliyorum ne de yama olduğuma karar verebiliyorum. Yaşamak boktan bir şey. Hiçbir anlamı yok. Hiç hiç hiçbir şeyin. Çalışmak çabalamak neyin nesi ona da anlam veremiyorum. Ve bu anlamsızlığın içinde debelenip duruyorum. Ne hayatıma son verebiliyorum ne yaşayabiliyorum.

VAROLUŞ

Resim
   Garip bir halde hissediyorum kendimi. Aslında ne istediğimi bende tam kestiremiyorum. Ne istiyorum ki! Yaşamak mı? Yaşamak ne peki? İnsanlar yıllarca bunun cevabını aramamışlar mı? Bulan var mı? Yok bence. Biz zaten her şeyi kendimize göre yorumlamıyor muyuz? Özellikle de doğayı. Bir ağacı düşünelim o ağacın yaprakların yeşil olduğunu kim yorumlamış, biz insanoğlu. Belki yeşil değildir. Bir kitapta okumuştum. “Varoluşmuş şeyler kendiliğinden oluşur, yaşar ve ölür” demişti. O zaman şimdi oturduğum sandalyenin bir varoluşu yok çünkü bu kendiliğinden oluşmadı onu biz oluşturduk. Peki biz insanları, doğayı, dünyayı tanrı yaratmışsa bizde kendiliğimizden oluşmadık. O zaman bizde varoluşmuş değiliz. O zaman ne varoluşmuştur? Varolan bir şey var mı dünyada. Bende bilmiyorum. Belki vardır. Belki de yok. Onu bizim beynimiz çözebilir mi onu da bilmiyorum. Ne olacak nasıl bir çözüm bulunacak. Belki canımın sıkkınlığı bu düşünceden dolayı oluyordur.   Zaten insan sıkıntı ve acı çekmedikçe bir ş

BEN ve İÇİM

Resim
     Ne kalabalık beni kabul etti ne de ben kalabalığı. Hep ben ve içim yalnız gezeriz ne kadar kalabalıkta olsak da. İçim dedim ya orası koskocaman bir kalabalık aslında. Bazen içinde kayboluyorum. Hatta içimdeki içimde bile bazen kayboluyorum. Hüzünlü bir yer orası. Çok oturup birlikte ağladığımız, her şeye boş vermeye çalışıp da veremediğimiz, birlikte ölümü düşündüğümüz ama bir türlü ölemediğimiz, saatlerce bir ceviz kabuğunu doldurmayan şeyler için kafa patlattığımız zamanlar oldu.   Bir gün yine birlikte kafayı çekiyoruz. Başladık bir konu üzerinde tartışmaya ben bedenimin içinde olduğu dünyadan artık gitmek istediğimi söylüyorum. "Niye diyor?" Ne anlatayım bilmiyorum diyorum neye elimi atsam elimde kalıyor. Onu da geçtim neyi doğru ki dünyanın. İnsanlara baktığımızda insan demeye bin şahit lazım. Daha fazla konuşmak istemiyorum ben gitmek istiyorum diyorum. Fakat bir türlü izin vermiyor gitmeme. "Bak diyor insanlıkta düzelecek, yarın hep bir umuttur". Daha