DÖNGÜ
Sabah yorgun olarak uyandım. Zaten ben çoğu zaman yorgun uyanırım yataktan. Yorgunluk yetmiyormuş gibi bir de can sıkıntısı bana yapıştı bugün. Can havliyle kendimi odadan dışarı attım. Niye insan canı sıkıldığı zaman kendini dışarı atar orasını da bilmiyorum. Yollarda boş boş yürümeye başladım sırtımda çanta ile. İnsanlar iş yerlerini yavaş yavaş açmaya başlıyorlardı. Günlük 40-50 liraya çalışan öğrenciler gözüme çarpıyordu. Onlarda para kazanma ile okuma arasında sıkışıp kalan insanlardı. Yürürken karnımın acıktığının farkına vardım. Köşede simit satan elli yaşlarında adam gözüme çarptı. Hem o para kazansın diye hem de biraz karnımı doyurmak için aldım bir simit. Fakat bir lokma aldıktan sonra yemeden çantaya attım. Yolda yürürken simitçiyi düşünmeye başladım. Ama sadece düşünmekte kaldı. Birden kendimi kalabalık bir ortamda buldum. Herkes bir yerlere koşturuyorlardı. Sanırım çoğu işe yetişmek için koşturuyorlardı. Sonra bir bara girdim. Kimse yokt