İÇ SIKINTI


  Bazen insan hiçbir şey yapmak istemez ya da ne yaparsa o içindeki can sıkıntısı geçmez. İşte bende o günlerden birini yaşıyorum. Sabah kalkıp her zaman yaptığım şeyleri yapmakla başladım. Ama kahvaltı yapmayı bıraktım artık. Fazla geliyor üç öğün yemek. Yapabilirsem hiç yemeyeceğim. Bir de bugün yorgun olarak uyandım. İnsan uyuduğunda dinlenmiş bir şekilde kalkar ama ben yorgun olarak uyanıyorum çoğu zaman. Hatıralar ve düşünceler uyanıkken beynime hücum etmeyi az buluyorlar demek, uykuda da rahat vermiyorlar. 
   Bir şekilde akşam oldu ve her zamanki mekâna, yatağıma geldim. Aynı şey hala devam ediyordu. Uzandım, bir şeylerin değişmesi için hiç bir şey değişmedi ama. Kendimi birden çocukların ana rahminde duran pozisyonunda buldum yatağımda (ayaklar karın içine toplanmış şekilde). Acaba anne karnına geri dönmek mi istiyordum. Bilmiyorum. Aslında hiç de fena olmazdı. Ama bu mümkün değil tabi. 
   Düşüncelerim anılar arasında gezinmeye başladı. Her anı ayrı bir acı veriyordu. Anılar hep insana acı verir; kötü ve iyi anılar vardır insanın hayatında. İyi anılar; bittiği ve bir daha yaşanma ihtimali olmadığı için (çünkü her şey zamanında yaşanır. Geçen geçmiştir. Tabi acılar, çoğu zaman delip geçer. Etkisi her zaman devam eder.) üzülür insan. Kötü anıları da; düşündüğünde, bir nevi bir daha o kötü anıları yaşadığı için acı çeker insan. Bende tam olarak bunu yaşıyordum işte. 
 Sonra dışarı attım kendimi. Boş boş yürümeye başladım sokaklarda. Bir anda kendimi tekel bayinin önünde buldum. Niye ayaklarımın beni oraya getirdiğini kısa sürede çözdüm. İki bira kapıp geldim. İlk başta soğukta içmeyi düşündüm. Ama sonra düşündüm hayattan tam olarak vazgeçmemişim, yemedi götüm. 
  Eve geldim. Bu sefer yatağa değil, masa başına oturdum. Bilgisayarı ve biramı açtım. Sonra youtube'da “tutuşur dizelerim” şarkısını açtım Ahmet KAYA’dan. Bunun ile birlikte bu dizeleri yazmaya başladım. Ama içimdeki ki sıkıntı bir nevi çözüldü. Yazmak şimdilik bir nevi kurtarıyor beni. O da umarım bir gün bırakmaz bizi her şey gibi. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ARADA KALMAK

İNCE ÇİZGİ

BİZ ASLINDA İKİ KİŞİYİZ